1-Su Yumuşatma Cihazı:
Su yumuşatma işlemi iyon değiştirme yöntemiyle gerçekleşmektedir. İyon değişimi sertliğe sebep olan kalsiyum ve magnezyum iyonlarını içeren suyun, sodyum formunda katyonik bir reçineden geçirilmesi suretiyle gerçekleşmektedir. Sert su sodyum bazlı katyonik reçineden geçerken içerisindeki sertlik iyonları (Ca+2 ve Mg+2) ; reçineye bağlı bulunan Na+ iyonları ile yer değiştirir.
Belli miktarda sert su reçine yatağından geçtikten sonra, reçine tanecikleri tamamıyla, sertlik mineralleriyle kaplanır. Bu durumda sertlik minerallerinin tutulması son bulur. Sertlik iyonlarının tekrar sudan tutulabilmesi için reçine taneciklerinin sertlik minerallerinden kurtarılarak tekrar sodyum taneciklerinin bağlanması gereklidir. Bu işleme ‘rejenerasyon’ adı verilir. Rejenerasyon işlemi, geri yıkama, tuzlu su emiş, yavaş durulama, hızlı durulama ve tuzlu su dolum olmak üzere 5 ana aşamadan oluşmaktadır. 5 aşamanın tamamlanması sonucu reçine, kalsiyum (Ca2+) ve Magnezyum (Mg2+) iyonlarını bırakırken, sodyum (Na+) iyonlarını tekrar kendine bağlar ve servis pozisyonuna hazır hale gelir.
Su Yumuşatma Ünitelerinin dizaynı yapılırken reçine tankı içine yerleştirilecek olan reçine miktarı ham su karakterine, günlük ortalama debi ve pik su tüketimlerine bağlı olarak hesaplanır. Ayrıca rejenerasyon işlemi, zaman kontrollü, debi kontrollü veya sertlik analizörü ile çıkış suyu sertlik derecesi ölçümüne bağlı olarak otomasyonlu olarak sağlanabilmektedir.
2-Aktif Karbon Filtre:
Aktif karbon filtreler, suda istenmeyen klor, renk, tat , koku veren eriyik gazlar, artıklar ve organik maddelerin arıtımı için kullanılır. Aktif karbon kömürümsü ancak çok geniş yüzey alanına (1000-1500 m2/gr) sahip bir malzemedir.Aktif karbon filtrenin verimliğini, filtre yatağında kullanılan aktif karbonun özellikleri ve suyun filtrasyon hızının doğru seçilmiş olması belirler.
Aktif Karbon Sistemlerde, suyun arıtılması esnasında filtrasyon mekanizmasının yanında absorpsiyon mekanizması da işlem yapmaktadır. Bu sebeple Aktif Karbon Filtreler fiziko-kimyasal arıtma yapan sistemlerdir.
Aktif Karbon Filtreler, insan müdahalesine gerek duymaksızın tam otomatik olarak çalışır.Günde 15-20 dakika süre ile otomatik ters yıkama işlemini yapan Aktif Karbon Filtre bu şekilde kendisini yeniler.
Aktif karbon ile ilgili dikkat edilmesi gereken bir diğer konu, mineral yatağının bakteri üremesi için uygun ortam oluşturabilmesidir. Çünkü, aktif karbon organik maddeyi bünyesinde biriktirir ve eğer suda bakteri varsa bakteri bu organik maddeyi besin olarak kullanarak üreyebilir. Bu gibi durumlarda bakteri kaçağı oluşumu mümkündür. Bu sebeple aktif karbonun öncesinde ve sonrasında suyun dezenfekte edilmesi önemlidir.
3-Ultraviyole Dezenfeksiyon Cihazı:
Ultraviyole Sistemleri ile dezenfeksiyon, suya herhangi bir kimyasal veya oksidant ilave edilmeksizin mikroorganizmaların etkisiz hale getirilmesi işlemidir. Tüp benzeri cam bir kılıfın içine yerleştirilmiş ultraviyole lambası sayesinde cihaza giren suya dozajı ayarlı UV IŞINI verilir. Bu ultraviyole ışınları mikroorganizmaların DNA yapısını bozarak etkisiz hale gelmelerini sağlar. Bu şekilde ortalama {e912608bea764c0d88329be6d0b488384be32982b4c0b602b57e8e429a0d6748} 99.9 oranında dezenfeksiyon verimi elde edilmektedir.
Bu sistemle mikroorganizmaların öldürülebilmeleri için ultraviyole ışının direkt olarak üzerlerine çarpması gerekir. Bu nedenle su, Ultraviyole sistemine girmeden önce içerisinde bulunan tortu, bulanıklık gibi parametreler sudan uzaklaştırılmış olmalıdır. Bunun için ultraviyole öncesinde kum filtresi veya kartuş filtrenin kullanılması tavsiye edilmektedir.
Ultraviyole Sistemlerinde dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise, sistemin nihai kullanıma mümkün olduğunca en yakın yere konmasıdır. Ayrıca, sistemden çıkan su özellikle atmosfere açık ayrı bir üniteye girmemeli ve bekletmeden kullanılmalıdır. Ultraviyole ünitelerinde iyi bir verim elde etmek için periyodik bakım önemlidir. Senede bir kere UV lamba değişimi ve ham su kalitesine bağlı olarak, periyodik olarak kuvartz cam temizliği yapılmadır. Bu temizliğin yapılmaması durumunda, UV ışınım etkinliğini azalacak ve cihaz verimi düşecektir.